Kalktım gittim. Uzunca kelimeler sıraladım sana. Yol
olmayacaklar nitekim. Bir köprü bekledim uzun ve çökük. Bellediğim şehirler çok
yakınımda kaldı. Erişemedim.
Gül karası! sarı renkli sabahlar oldu. Mavili ağaçlar
serildi yerlere kahverenginin öldüğü gün. Realist canlar çıktı üst üste camlar
kırıldı. Dağlar ufalandı . Bense sadece kalkıp gittim.
Sana kuğunun son çığlığı desem; vaveyla misali. Sen fısıltı
diyeceksin.
- Omzuna başımı koyduğum gün kıyametim olmuş. Kalktım gittim.
Dünya kurdum ince bileklerimle, şehrimin yolları dar, ışıklarım yetmiyor. Mavi
yakamoz ol, ay inceden uzasın. Bakma öyle, eritiyorsun dünyamdaki tüm iklimleri.
Mevsimlerin sana dönük, kalemim sana,kirpiklerin konuşulsun bundan böyle
lugatlerde olsun adın. Gitme kal bu şehirde.
Şimdi her sözüm arkası noktalı. Sıralayamadım seni.
Bölemedim parçalara. Oysa günlere bölecektim en güzelini bulmak için. Hepsi
sana. Şiire nokta koyduğum yıllarım uzuncadır devamlı. Kalkıp derin bir nefes
aldım denizin dibinde.
-Biz sevgimizi deniz kenarından geçerken düşürmüşüz. Ondan
bu gözyaşları. Ondan bu denize bağımlılık.Ondan maviyi severiz göğe minnetten
belki.-
Ben şehirlere sığmadım şiirlere kaçtım.
- Fazla kitabım yok nitekim senin dilindeler. İstasyonlarım
çeyrek geçe açılıyor. Trenlerim kızıla beş kala. Hanidir güneşim sen yönünden
doğuyor. Batmak bilmiyor ziyadesiyle mağrur.Bunca sesi sıkıştırdım şakaklarıma.
Ses yok. Elini almışım ellerime. Bir o var.
İstasyondayız kızıla çalan geliyor tüm gürültüsüyle. Gitme
kal bu şehirde. Ellerimi bırakıyorsun usulca. Sayfalarım yetmedi gelişini
yazmaya. Dur dedim. Kelimelerimi katil etme. Teğet geçsin yıldızları.
İstemediğin zaman dilimi. Belli coğrafyam Afrika sana. Duvarları türlü
süslemiştim oysa. Bahçıvanlar ve beyaz gül taneleri. Sana sevgimi yazamadım.
Ağlamadım da ama.
Sözcüklerle anlatamadığım sevgimi saçlarımla anlattım.
Kafamı eğsem. Koşarak uzaklaşsam senden. Geride kalsan. Yine sana doğru
uçuşurlar.
Halimden anla. Gitme kal bu şehirde. Issız yollarımı sana
adarım. Kıldığım onca haneyi bağışlarım yağmurlara. Halimden anla. Gitme kal bu
şehirde. Islık çal köşe başlarında. Saatleri hazırla. Yolculuğum var. Sana.
Şimdi. Gitme kal bu şehirde. Sürgün yıllarım içinde en
hakiki ve çatlak yılım. Çarpık hayallerim içinde bağışla.
Hangi iklimdeysen rüzgarın bu yönde olsun.
Selin Dağyar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder