18 Mart 2018 Pazar

Islık 1



Kalktım gittim. Uzunca kelimeler sıraladım sana. Yol olmayacaklar nitekim. Bir köprü bekledim uzun ve çökük. Bellediğim şehirler çok yakınımda kaldı. Erişemedim.
Gül karası! sarı renkli sabahlar oldu. Mavili ağaçlar serildi yerlere kahverenginin öldüğü gün. Realist canlar çıktı üst üste camlar kırıldı. Dağlar ufalandı . Bense sadece kalkıp gittim.
Sana kuğunun son çığlığı desem; vaveyla misali. Sen fısıltı diyeceksin.



- Omzuna başımı koyduğum gün kıyametim olmuş. Kalktım gittim. Dünya kurdum ince bileklerimle, şehrimin yolları dar, ışıklarım yetmiyor. Mavi yakamoz ol, ay inceden uzasın. Bakma öyle, eritiyorsun dünyamdaki tüm iklimleri. Mevsimlerin sana dönük, kalemim sana,kirpiklerin konuşulsun bundan böyle lugatlerde olsun adın. Gitme kal bu şehirde.
Şimdi her sözüm arkası noktalı. Sıralayamadım seni. Bölemedim parçalara. Oysa günlere bölecektim en güzelini bulmak için. Hepsi sana. Şiire nokta koyduğum yıllarım uzuncadır devamlı. Kalkıp derin bir nefes aldım denizin dibinde.
-Biz sevgimizi deniz kenarından geçerken düşürmüşüz. Ondan bu gözyaşları. Ondan bu denize bağımlılık.Ondan maviyi severiz göğe minnetten belki.-
                                          
                                                      Ben şehirlere sığmadım şiirlere kaçtım.

- Fazla kitabım yok nitekim senin dilindeler. İstasyonlarım çeyrek geçe açılıyor. Trenlerim kızıla beş kala. Hanidir güneşim sen yönünden doğuyor. Batmak bilmiyor ziyadesiyle mağrur.Bunca sesi sıkıştırdım şakaklarıma. Ses yok. Elini almışım ellerime. Bir o var.
İstasyondayız kızıla çalan geliyor tüm gürültüsüyle. Gitme kal bu şehirde. Ellerimi bırakıyorsun usulca. Sayfalarım yetmedi gelişini yazmaya. Dur dedim. Kelimelerimi katil etme. Teğet geçsin yıldızları. İstemediğin zaman dilimi. Belli coğrafyam Afrika sana. Duvarları türlü süslemiştim oysa. Bahçıvanlar ve beyaz gül taneleri. Sana sevgimi yazamadım. Ağlamadım da ama.
Sözcüklerle anlatamadığım sevgimi saçlarımla anlattım. Kafamı eğsem. Koşarak uzaklaşsam senden. Geride kalsan. Yine sana doğru uçuşurlar.
Halimden anla. Gitme kal bu şehirde. Issız yollarımı sana adarım. Kıldığım onca haneyi bağışlarım yağmurlara. Halimden anla. Gitme kal bu şehirde. Islık çal köşe başlarında. Saatleri hazırla. Yolculuğum var. Sana.
Şimdi. Gitme kal bu şehirde. Sürgün yıllarım içinde en hakiki ve çatlak yılım. Çarpık hayallerim içinde bağışla.

                                                  Hangi iklimdeysen rüzgarın bu yönde olsun.

Selin Dağyar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder