11 Mart 2018 Pazar

Fuzuli Kimdir ? Edebi Kişiği, Eserleri ve Seçme Gazel Şerhi


                                    



Türk divan şairidir. Asıl adı Mehmed bin Süleyman’dır. 1483 yılında günümüzde Irak’ta bulunan Kerbela şehrinde dünyaya gelmiştir. Ailesi göçebe hayatı bırakıp Irak bölgesine yerleşmiş Oğuzların Bayat boylarındandır. İyi bir eğitim almak için ilk önce Hillah şehrinde müftü olan babasından ve daha sonra Rahmetullah adındaki bir öğretmenden eğitim görmüştür. Daha sonraki eğitimi hakkında pek bilgi olmamakla birlikte eserlerinden İslami bilimler ve dil alanında çok iyi bir eğitim aldığı anlaşılmaktadır.
Fuzūlí, hem Anadolu hem de Türk coğrafyasının yetiştirdiği gelmiş geçmiş en büyük divan şairi olarak tanınmaktadır. Şair, Farsça Divan’ının önsözünde, beğendiği her mahlası başkalarının da almış olduğunu görerek, kimsenin beğenmeyeceği halk dilinde arsız, gereksiz, fodul anlamlarına gelen Fuzūlí’yi mahlas olarak aldığını söyler. “Fuzūlí” kelimesinin bir diğer anlamınında erdemlilik, olgunluk anlamına gelen “fazl” kelimesinin çoğulu olduğu dikkate alınırsa şairin mahlasını seçerken kelimenin bu anlamını da göz ardı etmediği ortaya çıkar. Şair 1556 yılında yaygın olan salgın bir hastalık sonucu Bağdat’ta hayatını kaybetmiştir.




Edebi Kişiliği


- Fuzūlí, manzum ve mensur olarak Türkçe, Farsça ve Arapça birçok eser vermiştir. Eserlerinde genellikle daha sade anlaşılır bir dil kullanmıştır. Ayrıca halk deyişlerinden bolca yararlanmıştır. Şiirlerinde genel olarak tasavvufu bir aşk, Ehl-i Beyt’e duyulan özlem, ayrılık acısı gibi konulara yer vermiştir. Duygu ve düşüncelerini çok içten lirik bir şekilde ifade  etmeyi kolayca başarmıştır.  Fuzūlí, derin ve samimi bir aşk şairidir. Ölüm, toplum, yoksulluk, felsefe, tabiat temalarını hep bu aşk etrafında etrafında yazmıştır. Arapça, Farsça ve Türkçeyi çok iyi bilen şairin gücü; bu üç dilden aldığı kelimeleri kullanıp, bunlarla düşünmesiyle ortaya çıkmıştır. Bu yönüyle Divan Edebiyatı’nın en büyük şairlerinden sayılmaktadır. Fuzūlí, Anadolu sahasında Necati ile Azeri şairlerinden Habibi’den etkilenmiştir. Ayrıca Orta Asya Türk sahasından Ali Şir Nevayi ve Fars şairlerinden Hafız, Selman, Cami, Nizami’den de etkilendiği söylenebilir.

Eserleri

Arapça Divan, Farsça Divan, Türkçe Divan, Hadikatü’s-Süeda, Mektuplar, Şikayetname, Su Kasidesi, Leyla vü Mecnun, Kırk Hadis, Beng ü Bade, Rind ü Zahid, Risale-i Muamma, Matlau’l-İtikad, Saki-name, Hadis-i Erba’in Tercümesi,Sıhhat ü Maraz.



                                     1.       Mende Mecnūn’dan füzūn ¤āşıķlıķ istidādı var
Āşıķ-ı ŝādıķ menem Mecnūn’uñ ancaķ adı var

                                     2.       Nola ķan dökmekde māhir olsa çeşmüm merdümi
                                       Nutfe-i Ķābil’dür ü ġamzeñ kimi üstādı var

                                     3.       Ķıl tefāĥur kim senüñ hem var men tek ¤āşıķuñ
                                       Leyli’nüñ Mecnūn’ı Şírín’üñ eger Ferhād’ı var

                                     4.       Ehl-i temkínem meni beñzetme ey gül bülbüle
 Derde yoĥ ŝabrı anuñ her lahža miñ feryādı var

                                     5.       Eyle bed-hālem ki ahvālüm görende şād olur
 Her kimüñ kim devr cevrinden dil-i nā-şādı var

                                     6.       Gezme ey göñlüm ķuşı ġāfil feżā-yı ¤ışķda
    Kim bu ŝaģrānuñ güźer-gehlerde çoĥ ŝayyādı var

                                     7.       Ey Fużūlí ¤ışķ men¤in ķılma nāŝiģden ķabūl
                                      Aķl tedbíridür ol ŝanma ki bir bünyādı var

Vezin: fāilātün fāilātün fāilātün fāilün

Günümüz Türkçesi 


1. Bende Mecnun’dan daha çok âşıklık yeteneği vardır. Sevgide, sadakat gösteren âşık benim. Mecnun’un ancak adı var.

2. Gözbebeğimin kan dökmekte usta olduğuna şaşılmaz. O kabiliyetli bir tohumdur ve gamzen gibi bir üstadı vardır.

3. Eğer Leylâ’nın Mecnun’u Şirin’inFerhad’ı varsa, senin de benim gibi âşığın olduğu için övünmelisin.

4. Ey gül! Ben temkinli, sabırlı bir insanım, beni bülbüle benzetme. Onun benim gibi derde sabrı yok, her lâhza bin feryadı vardır

5. Halim öyle kötü ki, devrin zulmünden dolayı kimin gönlü mahzun olsa, benim halimi görünce neşelenir (kendi haline şükrederek sevinir).

6. Ey gönlümün kuşu! Aşk göğünde gafil uçarak gezme. Çünkü bu sahranın (aşk sahrası) yollarında çok avcısı vardır.

7. Ey Fuzulî! Nasihatçının aşkı engellemesini kabul etme. Onun
nasihatı aklın tedbiridir, bir temeli var sanma.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder