1. Ahmet Arif- Leylim Leylim
Leylim - leylim dünyamızın yarısıAl - yeşil bahar,Gene kavim - kardaş, can - cana düşman,Yarısı kar olandaAlnımızın aklığında puşt işi zulümGene yediboğum akrep,Sarı engerek,Çift kanat kapılarına karşı darağaçları,Ve canım yarı gecelerMahpusanede çeşmeKaburgam arasından.Yandan akar olanda,Gelmiş yoklamış ecelYoklasın hele...Cehennem koncası memelerinin.Çağıdır, can dayanmaz,Çağıdır, en çatal, en ası,Çağıdır, kırk gün - kırk geceKurşunları namlulara sürülü,Kolların boynuma kement,Ha canım kötüye inat...İ'kelleri kan,Vah ki ne desem,Tam, boş yanı bu, derim namussuzun,Baskıncılar uykumuzu yıkar olanda,Alır yüreğim:İnemem bahçende talan,Yankın yasak, aynalara.Eğri hançer, kara mavzer, kan pusu.Tam, bıçağım cehennem gibi güzelken,Aklıma düşüyorsunEllerim arık...Uuuuy gelin...BilmişBütün zula'larVe insan düşüncesinin o en orospu,O en ayıp, frengili yemişi,Bilsinler!Çıldırtılmış uranyumBilmiş,İşte bir kez dahaSana nasıl yandığımıİşte kan tutmuş korsanlar,Haramla beslenmiş azgın,Ve cüceleriDüzmece peygamberlerBu can bendeyken,Ve iğdiş ve aptal kölelerine karşı,Gün ola, umut kesip korkunç yetinden,Delin, divanenim işteUuuuy gelin...Firavun kalıntısı.Bu yasaklar,Yoksun,Gizline, canevine kurulu faklar.Akdan - karadan.Sen bana yar olanda.Murdar tutkusuna dünyasızlığın,Gün ola, düşesin bekler.Gözlerinden, gözlerinden olurum.Düşme!Ölürüm...Ayvalar, nar olandaLeylim - leylimDünyalar dar olanda.Belalı başımıza
2. Atilla İlhan - Ben Sana Mecburum
Ben sana mecburum bilemezsinAdını mıh gibi aklımda tutuyorumBüyüdükçe büyüyor gözlerinİçimi seninle ısıtıyorum.Ben sana mecburum bilemezsinBu şehir o eski İstanbul mudurAğaçlar sonbahara hazırlanıyorSokak lambaları birden yanıyorKaranlıkta bulutlar parçalanıyorKaldırımlarda yağmur kokusuSevmek kimi zaman rezilce korkuludurBen sana mecburum sen yoksun.İnsan bir akşam üstü ansızın yorulurBir kaç hayat çıkarır yaşamasındanTutsak ustura ağzında yaşamaktanKimi zaman ellerini kırar tutkusuHangi kapıyı çalsa kimi zamanEski zamanlardan bir cuma çalıyorArkasında yalnızlığın hınzır uğultusuFatih'te yoksul bir gramofon çalıyorBelki haziran da mavi benekli çocuksunDurup köşe başında deliksiz dinlesemSana kullanılmamış bir gök getirsemNe yapsam ne tutsam nereye gitsemHaftalar ellerimde ufalanıyorBen sana mecburum sen yoksun.Belki körsün kırılmışsın telaş içindesinAh seni bilmiyor kimseler bilmiyorBir şilep sızıyor ıssız gözlerindenBelki Yeşilköy'de uçağa biniyorsunBütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyorSus deyip adınla başlıyorumKötü rüzgar saçlarını götürüyorNe vakit bir yaşamak düşünsemAyıpsız fakat ellerimizi kirletmedenBu kurtlar sofrasında belki zorNe vakit bir yaşamak düşünsemBen sana mecburum bilemezsin.İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerinHayır başka türlü olmayacak
3. Ümit Yaşar Oğuzcan-Birgün Anlarsın
Uykuların kaçar geceleri, bir türlü sabah olmayı bilmez.Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya,Ne çarşaf halden anlar ne yastık.Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarındaSigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine.Girmez pencerelerden beklediğin o aydınlık.Onun unutamadığın hayali,Bir gün anlarsın aslında her şeyin boş olduğunu.Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın.Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.Vurursun başını soğuk taş duvarlara.Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin.Gün gelir de sesini bir kerecik duyabilmek için,Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.Büyür gitgide incinmişliğin kırılmışlığın.Duyarsın,Uzun uzun seyredersin aynalarda güzelliğini.Ta derinden acısını, çaresiz kalmışlığın.Bir gün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin.Niçin yaratıldığını.Boşuna geçip giden günlerine yanarsın.Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini.Sevilen gözlerin erişilmezliğini.Dolar gözlerin, için burkulur.Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.Bir gün anlarsın tadını sevilen dudakların.O hiç beklenmeyen saat geldi mi?Sonra dizilir birbiri ardına gerçekler, acı.Düşer saçların önüne, ama bembeyaz.Uzanır, gökyüzüne ellerin.Ama bitkin.Ama çaresiz,Ama yorgun,Bir zaman geçmiş günlerin hayaline dalarsın.Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın.Bir gün anlarsın hayal kurmayı;Beklemeyi, ümit etmeyi.Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelirBütün vücudunu saran o korkunç geceyi.Lanet edersin yaşadığına...Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın.O zaman bir çiçek büyür kabrimde, kendiliğinden.
4. Ziya Osman Saba-Nefes Almak
Nefes almak, içten içe, derin derin,Taze, ılık, serin,Nefes almak, her sabah uyanık.Duymak havayı bağrında.Bir ağaç gölgesinde, bir su kenarında.Ağaran güne penceren açık.Senin her yer: Caddeler, meydan, çarşı...Üstünde gökyüzü, ufuklara karşı.Koklar gibi maviliği, rüzgârı öper gibi,Kardeşim, nefes alıyorsun ya!Ananın südünü emer gibi,Kırlarda, bütün bir pazar tatili.Kana kana, doya doya...Nefes almak, kolunda bir sevgili,Bahar, yaz, kış.Nefesin nefeslere karışmış.Nefes almak, akşam, iş bitince,Çoluk çocuğunla artık bütün gece,Yatakta rahat, unutmuş, uykulu,Kalkıp adım atmak, tutup ıslık çalmak.Yanında karına uzatıp bir kolu,Nefes almak.Uyumak, sevmek nefes nefese,O dolup boşalan göğse...Ah, bütün sevdiklerim, her şey, herkes...Sürahide, ışıl ışıl, içilecek su.Deniz kokusu, toprak kokusu, çiçek kokusu.Yüzüme vuran ışık, kulağıma gelen ses.Alıp verdiğim her nefes.Anlıyorum, birbirinden mukaddes,
5. Yahya Kemal Beyatlı-Sessiz Gemi
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu!Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden.Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden,
6. Yusuf Ziya Ortaç - Koşma
Bir daha o fırsat geçer mi ele?Dün gördüm, bugün de göresim geldi!Gülüşü o kadar hoştu ki hele,Hem küçük, hem güzel, hem de utangaçtı,Lebinden koncalar düresim geldi!Öpüp okşayarak öresim geldi!Gözleri gözümden daima kaçtı,Saçları ne güzel, ne ipek saçtı,Hasretle kapanıp hâk-i pâyına,Yüzü benziyordu bahar ayına,Kaşları can yakan aşkın yayına,Yüzümü, gözümü süresim geldi!
7. Cahit Kulebi - Yeşeren Otlar
Bir melek su taşıdı,Biri serinlik taşıdı uzaktanBiri yeşillik getirdi.Çimenler sökün etti kara topraktan.Yıldırım gibi, ama sessizYürüdün salına salına,Sonra sen geldin dünya güzelim!Aşk da yeşeren otlara benzerBastığın yerde güller açtı,Sarıldı ayaklarına.Dünya güzelim gider gitmez.Günü saati bilinmez.Bakarım bir gün hepsi solmuş
8. Ahmet Kutsi Tecer-Nerdesin
Geceleyin bir ses böler uykumu,İçim ürpermeyle dolar:-Nerdesin?Arıyorum yıllar var ki ben onu,Gün olur sürüyüp beni derbeder,Âşıkıyım beni çağıran bu sesin.Gün olur peşimden yürür beraber,Bu ses rüzgârlara karışır gider.Ansızın haykırır bana:-Nerdesin?Elverir ki bir gün bana, derinden,Bütün sevgileri atıp içimden,Varlığımı yalnız ona verdim ben.Ta derinden, bir gün bana "Gel" desin.
9. Yaşar Nabi Nayır-Onar Mısra
Ayırma gözlerini gözlerimden benden bu akşam,Böyle saatlerce bak, böyle asırlarca bak.Göklerin ateşini kalbime boşaltarakGözlerine yavaşça, yavaşça doldu akşam...Benim içimde yaktı sanki gurubu akşam.Akşamı seyredeyim bakışlarında bırak,Senin kirpiklerinde bir damla oldu akşam.Gündüzden, gürültüden ve kâinattan ırak,Böyle saatlerce bak, böyle asırlarca bak.Ayırma gözlerini gözlerimden bu akşam,
10. İlhan Berk-Aşk
Sen varken kötü diye bir şey bilmiyordukMutsuzluklar, bu karalar yaşamada yoktuSensiz karanlığın çizgisine koymuşlar umuduSensiz esenliğimizin üstünü çizmişlerNicedir bir pencereden deniz güzel değilSen gel bizi yeni vakitlere çıkar.Nicedir ışımayan insanlığımız sensizliğimizden.
11. Cahit Sıtkı Tarancı-Desem Ki
Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,Ekmek kadar mübarek,Sende tattım yemişlerin cümlesini.Desem ki sen benim için,Su gibi aziz bir şeysin;Hava kadar lazım,Ve soframda en eski şarap.Nimettensin, nimettensin!Desem ki...Evimde şenliksin, bahçemde bahar;İnan bana sevgilim inan,Günlerden sonra bir gün,Ben sende yaşıyorum,Sen bende hüküm sürmektesin.Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,Rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.Ve neden sonraŞayet sesimi farkedemezsen,Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,Fakat yine üzülme, müsterih ol;Bil ki ölmüşüm.Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,Hatırla ki mahşer günüdür
12. Can Yücel-Akdeniz Yaraşıyor Sana
Akdeniz yaraşıyor sanaYıldızlar terler ya sen de terliyorsunAynı ıslak pırıltı burun kanatlarındaHiç dinmiyor motorların gürültüsüKöpekler havlıyor uzaktanDemin çocuk ağladıFatmanım cumbadan çarşaf silkiyor yineAli dumdum anasına sövüyor saatlerdirDenizi tokmaklıyor balıkçılarBu sesler işte sessizliğini büyüten toprakO sesinin sardunyalar gibi konuşkan sessizliği
Hayatta yattık dün geceÜstümüzde meltemKekik kokuyor ellerim halaSenle yatmadım sankiDağları dolaştım
Ben senden öğrendim deniz yazmayıElimden düşmüyor mavi kalemBir tirandil çıkar gibi sefereOkula gidiyor öğretmenimBen de ardından açılıyorumBir poyraz çizip deftereBir ada var sırf ebabilDönüyor dönüyor başımdaSenle yaşadığım günlerGümüş bir çevre oldu ömrümDeğince güneşine
Neden sonra buldum o kaçakçı mağarasınıGözlerim kamaşınca sendenÖlüm belki sularından kaçırdığımO loş suda yıkanmaktırDurdukça yosundan yeşilKulaç attıkça mavi
Ben düzde sanırdım yıkıntımÖrenim alkolik asarımMutun doruğundaymışım meğer
Senle çıkınca anladımEski Yunan atları var haniYeleleri bükümlüGün inerken de öyleAğaçtan izdüşümleriyleYürüyor Balan tepeleriYürüyor bölük bölük canToplu bir güzelliğe doğru
Kadınım Yaraşıyorsun sen Akdenize
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder